PANİK ATAK VE PANİK BOZUKLUK

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

PANİK ATAK VE PANİK BOZUKLUK Herkes zaman zaman endişe ve panik duygusu yaşayabilir. Bu duygu stresli veya tehlikeli durumlara karşı verilen doğal bir tepkidir. Ancak, panik atak yaşayan bir kişi endişe, korku, panik duygularını düzenli olarak ve genellikle belirli bir sebep yokken yaşar.

Panik bozukluk ise beklenmedik şekilde yaşanan panik atakların gerçekleşmesi beklentisinin ortaya çıkardığı bir kaygı durumudur. Panik atak sırasında yaşanan belirtilerden dolayı ölme ya da zarar görme kaygısı nedeniyle günlük yaşama uyum sağlamakta zorluk yaşanması şeklinde gözlemlenir. Birçok kişi sırf ataklar gelmesin diye bazı şeyleri yapmaktan ve bazı ortamlara girmekten kaçınır.

PANİK ATAK NEDENLERİ

Atakların oluşmasında çeşitli faktörler rol oynar. Genetik faktörler, stres seviyesinin çok artması, yaşanılan travmatik olaylar, sigara, madde ve kafein kullanımı panik atak riskini artıran etmenler arasındadır. Travma sonrası stres bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk gibi psikiyatrik rahatsızlıklarda panik atak yaşanmasına neden olabilir.

BELİRTİLER

Panik atak sırasında kişi kaygının yanı sıra bazı fiziksel ve zihinsel belirtiler gösterebilir. Bu belirtiler belirli bir neden olmadan ve hızlı bir şekilde ortaya çıkabilir. Panik atak kişi için korkutucu ve stresli olabilir.

Kalp çarpıntısı, daha hızlı nefes alıp verme, terleme, soluğun kesilmesi, baş dönmesi, düşecek ya da bayılacak gibi olma, üşüme ya da ateş basması, bulantı ya da karın ağrısı, ellerde ve parmaklarda uyuşukluklar, kontrolü kaybetme korkusu, ölüm korkusu başlıca belirtiler arasındadır.

KAYGI VE PANİK ARASINDAKİ İLİŞKİ

Panik atak yoğun ve kısa süreli fiziksel ve duygusal belirtilerin olduğu bir durumdur. Kaygı ise bu belirtilerin daha hafif düzeyde yaşandığı bir durumdur ve genellikle bizi bir sonraki karşılaşacağımız duruma hazırlar. Kaygıyı geleceğin belirsiz olduğu zamanlardaki endişe haline benzetebiliriz.

Panik ve kaygı insan yaşamını herhangi bir zamanda etkileyebilir. Araştırmalara göre her 30 kişiden biri hayatının bir döneminde ciddi panik atak sorunuyla karşılaşıyor. İnsanlar kaygı hissettikleri zaman bazı bedensel belirtiler hissedebilirler. Ancak panik atak normal kaygı belirtilerinden daha yoğundur. Atak sırasında yaşanan belirtiler yaklaşık 10 dakika içinde en yoğun düzeyine ulaşır.

Korkmak, kaygılanmak insanların yaşadığı normal ve olması gereken durumlardır. Kaygı bizi gelecekteki durumlara hazırlarken korku tehlikelerden korunmamızı sağlar. Örneğin, sınava gireceği için kaygılanmayan bir öğrenci çalışma performansında düşüş gösterebilir. Korku da hayatın bir parçasıdır. Korku tehlikenin olduğu yerlerde bizi uyarmaya yönelik bir alarmdır.

PANİK BOZUKLUK NEDİR ?

Panik ataklar tekrarlamaya başladıkça kişiler ataklar arasındaki dönemde gergin ve huzursuz bir bekleyiş içinde olurlar. Her an atağın yeniden, bir anda gelme korkusu içinde bulunurlar. Ataklar çoğu zaman beklenmedik bir anda ve ortamda gelmesi bu kaygıyı daha çok artırır. Ataklar sıklaştıkça kontrolü kaybetme korkusu, felç geçirme korkusu, ölüm korkusu gibi korkular pekişir. Panik atak yaşayan kişilerin çoğu, atakların geleceği yer ve durumlardan kaçınmaya başlarlar. Tek başına evde kalamaz, dışarıya yalnız çıkamaz, asansöre binemez, dar sokaklardan geçemez, toplu taşıma araçları, alışveriş merkezi gibi yerlere ya hiç giremez ya da yanlarında birisi ile rahatsızlık ve kaygı duyarak girebilirler. Kısaca panik bozukluk, panik atak yaşama korkusudur.

TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ ?

Panik atak hem ilaç tedavisi hem de psikolog desteğiyle aşılabilen bir durumdur. Doktorunuza danışmadan ilaç kullanmaya başlamamalı ya da kullandığınız ilacı yine doktorunuza sormadan bırakmamalısınız. En iyi sonuç hem ilaç hem psikolojik desteğin birlikte uygulanmasıyla alınır. Psikolojik destek sürecindeki amaçlardan birisi kişinin panik atak hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmesi ve bu belirtiler ile korkmadan baş edebilmesi amaçlanır.

Panik atak sırasında kişinin nefesine odaklanması, burundan yavaşça nefes alıp sonra yavaş bir şekilde nefesini ağızdan vermesi faydalı olabilir.(3 saniye nefes alın- 5 saniye içinizde tutun- yavaş bir şekilde ağzınızdan verin). Yavaş ve derin bir şekilde nefes alırken etrafınızda olan nesneleri fark edin, isimlerini söylemeye çalışın. Kokusunu fark ettiğiniz şeylere odaklanın, sesini duyduğunuz şeyleri fark edin ve sesli bir şekilde bunların ne olduğunu sayın. O an hissettiğiniz duyguyu fark edin. Yavaş bir şekilde nefes alıp verirken gözlerinizi kapatıp kendinizi güvende hissettiğiniz, bulunmaktan zevk aldığınız bir ortamda hayal etmeye çalışın.

Panik atağın sık sık tekrarlanması ve hayat kalitenizi olumsuz anlamda etkilemesi durumunda bir uzmandan mutlaka destek alın. En güncel Uşak haberleri , Uşak haber sitesi olan 64ajans.com yer alır. Güncel Uşak haberleri okumak için web sitemizi takipte kalın. Ayrıca bizlere sosyal medya adreslerimizden ulaşabilirsiniz.

  PSİKOLOG ŞEVVAL CİNBAŞ